Kimberly Costa tekerlekli sandalyesinde küçücük, narin bedeniyle oturuyordu. Miami’nin kavurucu sıcağında, vücudu kazadan kalma alçı ve kırıklarla doluydu; kırılmış bacakları, çaresizce oturduğu sandalyenin üzerinde çırpınıyordu. Sean Lawless ise sert bakışlarını ona dikmiş, içinde büyüyen arzusunu saklayamıyordu. O anın pisliği ve tabusu Kimberly’nin üzerindeki engelleri önce yok saydı, sonra da acımasızca ezen bir şehvet dalgası olarak patladı.
Sean’ın elleri tekerlekli sandalyenin kollarına sıkıca tutunurken, gözlerindeki cehennem ateşi Kimberly’nin bedenini tanımaya başladı. Genç kızın minik ama kıvrımlı göğsünü elleriyle kavradığında çıkan inlemeler Sean’ı daha da kamçıladı. Alçılı bacağını hafifçe kaldırıp, onun kırılan tarafının verdiği zayıflığı kendi gücüyle yenmeye karar vermiş gibi sertçe üzerine çöktü. Kimse böyle birinin amcığını kemireceğini ya da yarak saplamaya çalışacağını düşünmemişti ama Sean bunun tam tersini yapıyordu; engelli olmanın fantezisini kirli arzulara çevirmişti.
Kimberly, her köklendiğinde sandalyede sarsılıyor, acıyla karışık haz ve utanç arasında fena halde inliyordu. Sean’ın sert hareketleri amcığını o kadar derine sokuyor ki kızın boğuk çatlak nefesi odada yankılanıyordu. Yara izleri arasında parmaklarını gezdirirken onun direncini kırmaya devam ediyordu; kadınlığının o zayıf noktalarına hükmediyor ve onu içine çekiyordu. “Daha hızlı… kopar beni…” diye yalvaran sesi bile kırılgan duruşunu bozamıyor, aksine daha da azdırıyordu adamı.
Bir yandan azgınca kökleyip diğer yandan alçılı bacağından tuttuğu küçük paçasını çekerek kızın üstündeki hakimiyetini ilan etti Sean. Küçük bedenin omuzları titriyor, amcığın içindeki yanma acısı ile sikişin getirdiği iğrenç zevk birbirine karışıyordu. Tekerlekli sandalyede esir alınmış bu genç güzeli inmeye zorlamak ona büyük haz veriyordu; yarış atı gibi yakalanmıştı artık Kimberly.
Son darbeyi vurduğunda sesinden gelen acıklı çığlık bile cinsel bir bağrışmaya dönüşmüştü. Amcığı dolup taşarken, erkek tüm kuvvetiyle köklediği o minik bedenin içine ejakülasyonunu boşalttı; öyle ki saniyeler boyunca sandalyedeki bu çürük vücut onun yasak meyvesi olmuştu adeta. Bu kirli oyun bitmiş ancak aralarındaki elektrik halen havada asılıydı; kim bilir kaç kez daha bu pislikte buluşacaklardı…
